Kuran, Hadis rehber bizde
Hak aşkı var gönlümüzde
Hakk’ın zikri kalbimizde
Melâmîler derler bize
Gerçi bir Melâmîyi tarif etmek mümkünattan değildir. Dille anlatılmaz, kalem yazamaz.
Ehlullah ne güzel demiş:
Melâmîdir evliya,
Dahi nice enbiya
Hem cihar-ı bâsafa,
Kendine gel hey kendine
Bir Melâmî, Kur'an-ı Kerîm’in canlı örneğidir. Bunu fehmedip zevk edip yaşayandır. Bir Melâmî Hakk'ı-bâtılı, helâli-haramı, erkânı-âdabı çok iyi bilen olmalıdır.
Gerçek Melâmî, nefsini levmedip benliğinden geçip Hak benliğine ulaşan ve Hakk’ı diyet edendir. Ehl-i tevhittir. Kur'an-ı Kerîm’in ikiz kardeşidir.
Bir Melâmî, velâyette velilerle haşrolmuş, nübüvet makamında gerçek kulluğu yaşamış, kesret vahdet tevhid etmiştir. Gerçek Melâmet’e gönül vermiş, ahkâm-ı şeriye, ahlâk-ı Muhammediye ile gönüller fethetmiştir. Bu tevhid erinin elinden, dilinden, âzâlarınan kimseye zarar gelmez.
Melâmet’e intisap edip fenâ-yı tamda bekâya eren, velilerle haşrolan Hak dost, ehl-i mânâ, ehl-i hakikat olarak konuşan Kur’an olur. Hak mürşidin emir ve rızası doğrultusunda hatmü’l makam olur. Maziyi, istikbâli hâlde tevhid edip görerek, bilerek şahadet verir. Kadere rıza, emre itaat, telkine sadâkat ile gönüller fetheder.
Muhteremler!
Þairimiz diyor ki:
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer
Bu mukaddes vâdilerde, şühedanın kanıyla yıkanmış vatanda sakın ha, abdestsiz dolaşmayın. Çünkü aldığınız telkine göre abdestsiz yere basmayacaksınız. Ehl-i tevhid abdestlidir. Þuhutta ve tefekkürdedir
Ehl-i tevhid olan kardeşlerimiz çok okuyacak. Hem okuyacak, hem okutacak. Hak mürşidin rızası doğrultusunda hizmeti görev bilerek, karınca kaderince çevresine nur saçacak. Þeriatın ahkâmı ve güzel ahlâk ile çevresine mesajlar verip iyiliğin timsali olduğunu gösterecek. Gösterecek ki velâyette velilerle nübüvvette nebilerle haşrolsun.
Melâmî hâlde tevhid edendir. Varlıktan benlikten geçip Hak benliğine ulaşan ahkâm-ı şeriye, ahlâk-ı Muhammediye ile halkın hüsn-i teveccühünü (takdirini) kazanan zat-ı muhteremdir.
Halkı seven, Hakk’ı seven, iyilikte, tenezzül tevâzuda yarışan, nefsânî hareketlere uymayan, kendisini hizmete adayan, farkiyet sahibi olandır Melâmî.
Bu zat-ı muhteremi nasıl anlatalım? Himmete ermiş, Hak mürşitten ders almış, ender fenâdan bekâya göç etmiş…
Allah himmetlerini üzerimizden eksik etmesin!
Cümlemizi sevgisine mazhar kılsın. Amin! Amin!
14. 07. 2005
|