Ehl-i Tevhît
güneş gibidir,
karanlığı aydınlatır.
Güzel ahlâk ile
girdiği yere
hayat verir.
Sevgili Oğlum Mustafa Hoca’ya,
Ulu Yaradanımdan sıhhat, âfiyet, razı olduğu iyilikleri ihsân etmesini dua ve niyaz eder, hâl ve ahvâlinizi suâl ederim. İnşaAllah bir kederiniz yoktur. Sabır, metanet, kadere rıza, telkîne riayet rehberimiz olacaktır inşaAllah!
İnsanları gaflete düşüren hâdisat, -olaylar- niçin, niye, nedenler olmuştur. Sizler telkîni mutlaktan aldınız. Kadere rıza, îmân-ı kâmildir.
Bizler takdir-i ilâhîyenin çizgisi üzerinde ef’âl-i ilâhiye ile yürüyen Hak yolcularıyız. Tevhît ilmi, ilhâm kaynağımız olacaktır. Huzur, îmân-ı kâmilde. Sadâkat ve samimiyetimiz, şüphesiz inancımız bütün engelleri aşmakta yardımcımız olacaktır.
Ehl-i îmân, ye’se düşmez, hayâl ve evhâmla vakit geçirmez. Þekten şüpheden âri, tertemiz, zâhiri halk ile bâtını Hak şuhûdu içerisinde devr-i âlem olur. Âşk-ı Îlâhîyle zevkiyap olmak en büyük lütuftur.
Oğlum Mustafa Hoca!
Askerde geçen vaktini çok iyi değerlendireceksin. Çok kıymetli ordumuza ve kendine faydalı olmaya çalış yavrum. Askeriyeye ait kitaplarda kıymetli bilgiler var. Bu eserleri oku. İlmini genişletmek için tasavvufu, hadîs, tefsirleri oku. Her zaman önünde kitap olsun. Okuduğun eserlerden özetler çıkar. Birkaç defter doldurmuş olursun. Peygamber efendimiz, Kur’ an-ı Kerîm’i ezberletiyor, âyet ve hadîsleri en az on kişiye yazdırıyordu.
Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerîm’inde
“Bilenlerle bilmeyenler müsavi olur mu?” buyuruyor. Elbette olmaz! Ehl-i tevhît, etrafını aydınlatabilmesi için gerek zâhiri gerek bâtınî ilimlerle mücehhez olacak.
“Sizin hayırlınız Kur’an okuyan ve okutandır.”
İlmin zekatı da bildiğini başkalarına öğretmektir. İnanıyorum ki sizin tahsil edeceğiniz ilim, sizleri kemâle getirecektir. Allah ve Resûlü’nün yolunda faydalı olacağınıza inanıyorum.
Ehl-i nefis, ilimleriyle makam ve rütbeleriyle Hak’tan uzaklaştılar. Gurur, kibir, haset, inatlarıyla halk tabakasına inemediler. Halktan uzak olan elbette Hak’tan da uzak olur. İslâm, güzel ahlâkla kemâlâtını izhâr etmiştir. Tatlı dil, güleryüz, tenezzül ve tevazuda Allah ve Resûlü’nün emirlerine uyma, şefkat ve merhametli davranma, hoşgörüyle insanları sevme insanlara sevilme, sevgi kazanma... Halkın itimadını kazananlar, Hakk’ın da itimadını kazanmışlardır. güzel ahlâk, daima rehberimiz olacaktır inşaAllah!
Gaziantep’te kitapçılarla tanış. Her izne çıkışta bir kitap al. Alimlerle tanış. İlimlerinden ve eserlerinden faydalan. Vakitlerini çok iyi değerlendirmesini bil. Askerde gün sayanlardan olma. En iyi dost, kitaptır. Bu hususta bana da malûmat ver, beni sevindirmiş olursun.
Buraca hiç bir yaramaz havadis yok. Allah’a sonsuz hamd ü senâ! Annen ve kardeşlerin iyiler, selâm ediyorlar.
Annen gözelerinden öper, daima dua etmektedir. Kardeşlerin selâmla ellerinden öperler.
Ailen ve çocukların hamdolsun çok iyiler. Burayı hiç merak etme. Seve seve askerde görevini yap yavrum.
11. 08. 1984
|
