2.226. Kadýnlarýna yaklaþmamaya yemin edenler dört ay beklerler.Eðer (bu müddet içinde) kadýnlarýna dönerlerse, þüphesiz Allah çokça baðýþlayan ve esirgeyendir.
2.227. Eðer (müddeti içinde dönmeyip kadýnlarýný) boþamaya karar verirlerse (ayrýlýrlar).Biliniz ki, Allah iþitir ve bilir.
2.228. Boþanmýþ kadýnlar, kendi baþlarýna (evlenmeden) üç ay hali (hayýz veya temizlik müddeti) beklerler.Eðer onlar Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanmýþlarsa, rahimlerinde Allah'ýn yarattýðýný gizlemeleri kendilerine helâl olmaz.Eðer kocalar barýþmak isterlerse, bu durumda boþadýklarý kadýnlarý geri almaya daha fazla hak sahibidirler.Erkeklerin kadýnlar üzerindeki haklarý gibi, kadýnlarýn da erkekler üzerinde belli haklarý vardýr.Ancak erkekler, kadýnlara göre bir derece üstünlüðe sahiptirler.Allah azîzdir, hakîmdir.
2.229. Boþama iki defadýr.Bundan sonrasý ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salývermektir.Kadýnlara verdiklerinizden (boþanma esnasýnda) bir þey almanýz size helâl olmaz.Ancak erkek ve kadýn Allah'ýn sýnýrlarýnda kalýp evlilik haklarýný tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna.(Ey müminler!) Siz de karý ile kocanýn, Allah'ýn sýnýrlarýný, hakkýyla muhafaza etmelerinden kuþkuya düþerseniz, kadýnýn (erkeðe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakýnca yoktur.Bu söylenenler Allah'ýn koyduðu sýnýrlardýr.Sakýn onlarý aþmayýn.Kim Allah'ýn sýnýrlarýný aþarsa iþte onlar zalimlerdir.
2.230. Eðer erkek kadýný (üçüncü defa) boþarsa, ondan sonra kadýn bir baþka erkekle evlenmedikçe onu almasý kendisine helâl olmaz.Eðer bu kiþi de onu boþarsa, (her iki taraf da) Allah'ýn sýnýrlarýný muhafaza edeceklerine inandýklarý takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur.Bunlar Allah'ýn sýnýrlarýdýr.llah bunlarý bilmek, öðrenmek isteyenler için açýklar.
2.231. Kadýnlarý boþadýðýnýz ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit ya onlarý iyilikle tutun yahut iyilikle býrakýn.Fakat haksýzlýk ederek ve zarar vermek için onlarý nikâh altýnda tutmayýn.Kim bunu yaparsa muhakkak kendine kötülük etmiþ olur.Allah'ýn âyetlerini eðlenceye almayýn.Allah'ýn sizin üzerinizdeki nimetini, (size verdiði hidayeti), size öðüt vermek üzere indirdiði Kitab'ý ve hikmeti hatýrlayýn.Allah'tan korkun.Bilesiniz ki Allah, her þeyi bilir.
2.232. Kadýnlarý boþadýðýnýz ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, aralarýnda iyilikle anlaþtýklarý takdirde, onlarýn (eski) kocalarýyla evlenmelerine engel olmayýn.Ýþte bununla içinizden Allah'a ve ahiret gününe inanan kimselere öðüt verilmektedir.Bu öðüdü tutmanýz kendiniz için en iyisi ve en temizidir.Allah bilir, siz bilmezsiniz.
2.233. Emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) için, anneler çocuklarýný iki tam yýl emzirirler.Onlarýn örfe uygun olarak beslenmesi ve giyimi baba tarafýna aittir.Bir insan ancak gücü yettiðinden sorumlu tutulur.Hiçbir anne, çocuðu sebebiyle, hiçbir baba da çocuðu yüzünden zarara uðratýlmamalýdýr.Onun benzeri (nafaka temini) vâris üzerine de gerekir.Eðer ana ve baba birbiriyle görüþerek ve karþýlýklý anlaþarak çocuðu memeden kesmek isterlerse, kendilerine günah yoktur.Çocuklarýnýzý (süt anne tutup) emzirtmek istediðiniz takdirde, süt anneye vermekte olduðunuzu iyilikle teslim etmeniz þartýyla, üzerinize günah yoktur.Allah'tan korkun.Bilin ki Allah, yapmakta olduklarýnýzý görür.
2.234. Sizden ölenlerin, geride býraktýklarý eþleri, kendi baþlarýna (evlenmeden) dört ay on gün beklerler.Bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, kendileri hakkýnda yaptýklarý meþru iþlerde size bir günah yoktur.Allah yapmakta olduklarýnýzý bilir.
2.235. (Ýddet beklemekte olan) kadýnlarla evlenme hususundaki düþüncelerinizi üstü kapalý biçimde anlatmanýzda veya onu içinizde gizli tutmanýzda size günah yoktur.Allah bilir ki siz onlarý anacaksýnýz.Lâkin, meþru sözler söylemeniz müstesna, sakýn onlara gizlice buluþma sözü vermeyin.Farz olan bekleme müddeti dolmadan, nikâh kýymaya kalkýþmayýn.Bilin ki Allah, gönlünüzdekileri bilir.Bu sebeple Allah'tan sakýnýn.Þunu iyi bilin ki Allah gafûrdur, halîmdir.
2.236. Nikâhtan sonra henüz dokunmadan veya onlar için belli bir mehir tayin etmeden kadýnlarý boþarsanýz bunda size mehir zorunluðu yoktur.Bu durumda onlara müt'a (hediye cinsinden bir þeyler) verin.Zengin olan durumuna göre, fakir de durumuna göre vermelidir.Münasip bir müt'a vermek iyiler için bir borçtur.
2.237. Kendilerine mehir tayin ederek evlendiðiniz kadýnlarý, temas etmeden boþarsanýz, tayin ettiðiniz mehrin yarýsý onlarýn hakkýdýr.Ancak kadýnlarýn vazgeçmesi veya nikâh baðý elinde bulunanýn (velinin) vazgeçmesi hali müstesna, affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvâya daha uygundur.Aranýzda iyilik ve ihsaný unutmayýn.Þüphesiz Allah yapmakta olduklarýnýzý hakkýyla görür.
2.238. Namazlara ve orta namaza devam edin.Allah'a saygý ve baðlýlýk içinde namaz kýlýn.
2.239. Eðer (herhangi bir þeyden) korkarsanýz (namazlarýnýzý) yürüyerek yahut binmiþ olarak (kýlýn).Güvene kavuþtuðunuz zaman, siz bilmezken Allah'ýn size öðrettiði þekilde O'nu anýn (namaz kýlýn).
2.240. Sizden ölüp de (dul) eþler býrakan kimseler, zevcelerinin, evlerinden çýkarýlmadan, bir yýla kadar býraktýklarý maldan faydalanmalarý hususunda (saðlýklarýnda) vasiyet etsinler.Eðer o kadýnlar, (kendiliklerinden) çýkýp giderlerse, kendileri hakkýnda yaptýklarý meþru þeylerden size bir günah yoktur.Allah azîzdir, hakîmdir.
2.241. Boþanmýþ kadýnlarýn, hakkaniyet ölçülerinde (kocalarýndan) menfaat saðlamak haklarýdýr; bu, Allah korkusu taþýyanlar üzerine bir borçtur.
2.242. Allah size iþte böylece âyetlerini açýklar ki düþünüp hakikati anlayasýnýz.
2.243. Binlerce olduklarý halde, ölüm korkusundan dolayý yurtlarýndan çýkýp gidenleri görmedin mi? Allah onlara ”Ölün!” dedi (öldüler).Sonra onlarý diriltti.Þüphesiz Allah insanlara karþý lütufkârdýr.Lâkin insanlarýn çoðu þükretmez.
2.244. Allah yolunda savaþýn ve bilin ki Allah, her þeyi iþitir ve bilir.
2.245. Verdiðinin kat kat fazlasýný kendisine ödemesi için Allah'a güzel bir borç (isteyene faizsiz ödünç) verecek yok mu? Darlýk veren de bolluk veren de Allah'týr.Sadece O'na döndürüleceksiniz.
2.246. Musa'dan sonra, Benî Ýsrail'den ileri gelen kimseleri görmedin mi? Kendilerine gönderilmiþ bir peygambere: ”Bize bir hükümdar gönder ki (onun komutasýnda) Allah yolunda savaþalým” demiþlerdi.”Ya size savaþ yazýlýr da savaþmazsanýz?” dedi.”Yurtlarýmýzdan çýkarýlmýþ, çocuklarýmýzdan uzaklaþtýrýlmýþ olduðumuz halde Allah yolunda neden savaþmayalým?” dediler.Kendilerine savaþ yazýlýnca, içlerinden pek azý hariç, geri dönüp kaçtýlar.Allah zalimleri iyi bilir.
2.247. Peygamberleri onlara: Bilin ki Allah, Tâlût'u size hükümdar olarak gönderdi dedi.Bunun üzerine: Biz, hükümdarlýða daha lâyýk olduðumuz halde, kendisine servet ve zenginlik yönünden geniþ imkânlar verilmemiþken o bize nasýl hükümdar olur? dediler.”Allah sizin üzerinize onu seçti, ilimde ve bedende ona üstünlük verdi.Allah mülkünü dilediðine verir.Allah her þeyi ihata eden ve her þeyi bilendir” dedi.
2.248. Peygamberleri onlara: Onun hükümdarlýðýnýn alâmeti, Tabut'un size gelmesidir.Meleklerin taþýdýðý o Tabut'un içinde Rabbinizden size bir ferahlýk ve sükûnet, Musa ve Harun hanedanlarýnýn býraktýklarýndan bir kalýntý vardýr.Eðer inanmýþ kimseler iseniz sizin için bunda þüphesiz bir alâmet vardýr, dedi.
2.249. Tâlût askerlerle beraber (cihad için) ayrýlýnca: Biliniz ki Allah sizi bir ýrmakla imtihan edecek.Kim ondan içerse benden deðildir.Eliyle bir avuç içen müstesna kim ondan içmezse bendendir, dedi.Ýçlerinden pek azý müstesna hepsi ýrmaktan içtiler.Tâlût ve iman edenler beraberce ýrmaðý geçince: Bugün bizim Câlût'a ve askerlerine karþý koyacak hiç gücümüz yoktur, dediler.Allah'ýn huzuruna varacaklarýna inananlar: Nice az sayýda bir birlik Allah'ýn izniyle çok sayýdaki birliði yenmiþtir.Allah sabredenlerle beraberdir, dediler.
2.250. Câlût ve askerleriyle savaþa tutuþtuklarýnda: Ey Rabbimiz! Üzerimize sabýr yaðdýr.Bize cesaret ver ki tutunalým.Kâfir kavme karþý bize yardým et, dediler.